Random Video

Hz. Süleyman (as) Kuran’da dünya hakimiyeti ile örnek verilmiştir.

2013-12-05 186 Dailymotion

ADNAN OKTAR: Hz. Süleyman (a.s), Kuran’da övülmüş bir peygamberdir. Ahir zamana örnek gösterilmiş bir peygamberdir. Bakın Ahir zamandaki İslam’ın hakimiyetine örnek gösterilmiş. İki kişi örnek gösterilmiştir Allah tarafından. Biri Hz. Zülkarneyn (a.s), biri Hz. Süleyman (a.s). Bakın diyor ki, “daha öncekileri nasıl dünya hakimi yaptıysam, yine sizleri de dünya hakimi yapacağım” diyor. Mehdi (a.s) ve talebelerini kastediyor ayet. “Sizlere de dünya hakimiyeti vereceğim” diyor. “Ama daha öncekilere nasıl dünya hakimiyeti verdiysem” diyor. Bir bakıyoruz Hz. Süleyman (a.s) ve Zülkarneyn (a.s)’ı görüyoruz. Her ikisinde de dikkati çeken ne? Muhteşem bir teknoloji, muhteşem bir zenginlik. Hz. Süleyman (a.s)’da muhteşem bir sana gücü, her şeyin en güzeli. Evin en güzeli, arabanın en güzeli, vasıtanın en güzeli. Hz. Süleyman (a.s) benim dedem, canım ciğerim, ruhum, ayağının tozu olduğum mübarek dedem, dünyalar güzeli Hz. Süleyman (a.s). Üç yüz hanımı, yedi yüz tane de cariyesi vardı. Bin tane, bin hanımı var. Bu Allah aşkının ondaki şiddetini gösteriyor. Allah aşkının şiddeti o. On bin hanımı olsa, yine Allah’a olan sevgisinden doymaz. Tecelli görüyor onlarda, Allah’ın tecellisini. Kaşına bakıyor, gözüne bakıyor annelerimizin yüzüne bakıyor, Allah’a hamd ediyor. “Ya Rabbi” diyor, “ben bu güzelliklere olan sevgiyi senin rızan için istiyorum ya Rabbi” diyor, ayet. “Akşama doğru” diyor, “akşama doğru ona” diyor, Cenab-ı Allah, “çok güzel, filinta gibi atlar sunuldu” diyor, “onlar” diyor, “bir perdenin arkasına geçtiler” diyor. Perde, bu atlar. “Perde ile perdelendiler” diyor. “Hz. Süleyman (a.s) da” diyor, “onların boyunlarını okşuyordu ve bacaklarını okşuyordu” diyor, Allah ayette. Sevginin muhteşem bir tarifi. Hz. Süleyman (a.s)’ın ruhundaki o şiddetli tutkunun ve sevginin örtülü bir tarifi var orada, Kuran’ın nezaketine uygun, anlayanın anlayacağı tarzda bir ifade. Atlar örtünün arkasına saklanıyorlar. Perde ile saklanıyorlar. Perde arkasındalar atlar. Bir tek Hz. Süleyman (a.s) görüşüyor atlarla. “Yağız, böyle çok muhteşem atlar” diyor. Çok gösterişli. Ayet onu ayrıca vurguluyor. Çok ihtişamlı ve çok çok güzel atlar. “Onların” diyor, bak “bacaklarını ve boyunlarını okşuyordu” diyor, ayet. Şiddetli Allah sevgisinin tecellisi işte bu. “Geniş havuzlar yaptırıyordu” diyor, “Hz. Süleyman (a.s).” Yüzme havuzu, fıskiyeli havuzlar, büyük havuzlar. İçinde balıklar oynuyor. Bütün sarayı süslü. Her yer dizayn edilmiş. Süslü olmayan hiçbir yer yok mescidinde, her yer. Tevrat’ta zaten çok detaylı anlatılıyor. Her yeri altın kaplama yaptırmış, bütün bina altın kaplama. Ketenin en güzeli, taşların en güzeli, akik, safir, topaz, her türlü taşla süslü mescid. Muhteşem bir güzellik var. Sarayın zemini diyor ki, Hz. Süleyman (a.s), “öyle bir zemin yapın ki, gören su zannetsin” diyor, vahiyle. Oradaki o ustalar, Cenab-ı Allah’ın ilhamıyla ona geniş, büyük salonun zeminin bakanın su zannedeceği şekilde dizayn ediyorlar. Şuan hala teknolojisi elde edilemedi, ucu ucuna onun teknolojisine yaklaşıldı şu an. Ve Sebe Melikesi Belkıs’ı çağırıyor, ona iltifatlar ediyor, onun gönlünü alıyor. Sebe Melikesi’nin başı açık, dekolte bir hanım ve dinsiz. İman etmesi için, onu sarayına çağırıyor. Kadın o ihtişamı, o güzelliği gördüğünde “biz zaten iman etmiştik” diyor. Ama bak neler yapıyor Hz. Süleyman (a.s), şakalaşıyor onunla. Havuz görünümündeki o zemine yaklaştırıyor, çağırıyor, yanında Sebe Melikesi, “Buyurun, havuza girin” diyor. Şaka yapıyor. Ayette diyor ki, “bacaklarını açtı” diyor. “Derin bir su zannetti” diyor. Bak, detaya bakın. Derin bir su. “Derin bir su zannetti. Bacaklarını açtı.” Şaka yapıyor Hz. Süleyman (a.s). Ve havuza girmeye çalışıyor, ayağını bastığında sert zemin. Şaşırıyor kadın. Hayret ediyor. “Bize” diyor, “daha önce Cenab-ı Allah zaten ilham etmişti imanı” diyor. “Elhamdülillah Müslüman olmuştuk zaten” diyor. Ama bakın safhalara bak. Arkasından diyor ki, “tahtını sana getirteyim mi?” diyor, kadına, yani ona benzer aralarında bir sohbet. Tahtın görüntüsünü bir teknoloji ile belki cinlerin vesilesi ile nasıl yapıyorsa Cenab-ı Allah’ın katında, o ilim de bulunacak. Çünkü şu an onun uygulaması var ama kısmen yapılıyor. Yani bu parmak üzerinde görüntünün oluşması. Yani dörtgen ekran. Ama Hz. Süleyman (a.s) boydan boya yani bir duvarı kaplayacak şekilde görüntüyü gösteriyor. Üç boyutlu net, tahtı. “Değiştirin biraz” diyor, “tahtının şeklini, bakayım tanıyabilecek mi?” diyor. Yani görüntüde değişiklik yapıyor. Çok şaşırtıcı çok. Kadın, “aynısı” diyor. “Biz, elhamdülillah zate