Random Video

İslam’da kalite çok önemli bir konudur. Peygamberimiz (sav) çok kaliteli bir yaşam sürmüştür.

2013-12-07 1 Dailymotion

ADNAN OKTAR: Müslüman alemi güzel, yayılıyor İslam ama kalite çok önemli bir şeydir. Yani kalitesiz olduktan sonra çok bozuk olur hayat. Yani İslam’da kalite çok önemli bir konudur hayatın çok önemli bir yönü, kaliteye önem verilmeyince, estetik, güzellik olmayınca, dünya cehennem gibi olur, görünüş olarak. Camii kaliteli olacak, ev kaliteli olacak, kıyafet kaliteli olacak, konuşması kaliteli olacak, kullandığı parfüm kaliteli olacak. Bir kanalda seyrediyordum, bazı insanlar çıkıp konuşuyorlardı,  hep kalitesiz görünümlü. Mesela hanımları gösteriyorlar çok kalitesizler yani Müslüman ama çok kalitesiz görünüyorlar, üsluba bakıyorum yani dini konuları tenzih ediyorum, çok kalitesiz. Sen böyle bir sistemimi getireceksin, bu mu olacak? Senin idealindeki hayat bu mu? Yani insanlar böyle mi yaşayacaklar? Mesela Avrupa kaliteye çok önem veriyor. Fransa, İngilizler kaliteye çok önem veriyorlar, hayatlarının kaliteli olmasına özen gösterirler. Müslüman’ın hayatının kaliteli olması çok hayati olduğu belli. Bu konumuza da bir kitap gerekir, “İslam ve Kalite” diye bir kitap hazırlayalım, inşaAllah.

Mehmet Şevket Eygi Hocamız hep yazılarında kaliteden bahseder, bir türlü de anlatamaz mübarek. Yani birçok insan dinlemez Hocamızın bu ehemmiyetli uyarısını, o kalitenin önemini o kadar güzel anlatıyor ki, hayatın her yönünde Müslüman için vazgeçilmez bir özellik olduğunu çok kapsamlı anlatıyor. Fakat bir kısım kardeşlerimiz, çok kalitesiz bir İslam anlayışını anlatmaya gayret ediyorlar, o yüzden de dünyadan şiddetli tepki alıyorlar. Halbuki kaliteli İslam anlayışı anlatılmış olsa, dünya akın akın İslam’a döner, kalitesiz İslam anlayışı anlatıldığı için insanlar İslam’a tavır alıyorlar, Müslümanlara olan nefret o yüzden. Bakımsız, kirli, çirkin, münasebetsiz böyle abuk bir yapıyı İslam diye sunmaya kalkıyor adamlar, insanlarda da büyük bir rahatsızlık, müthiş bir tepki oluyor. Onlar da diyorlar ki “Adamlar İslam’a tepki duyuyor” halbuki adamlar kalitesizliğe tepki duyuyor, o iğrençliğe, o kötülüğe, o çirkinliğe tepki duyuyor, onlar da İslam’a tepki duyuyor zannediyorlar. İslam’a tepki yok, kalitesizliğe tepki var, kalitesizlik konusunda da birçoğu baya kararlılar. Yemek yemekte kalitesiz, kıyafette kalitesiz, konuşmada kalitesiz, hanımlarına bakıyorum çok kalitesiz hanımları. Sadece yemek yapsın, doğursun yani evler son derece kalitesiz, ilkel yani parayla alakası yok bunun, yani ucuz olur ama kaliteli olur görünümü. Yani bir insanın bir tane olur kıyafeti ama çok kaliteli olur. Kaliteyi hırs edinmek, kararlılıkla onu savunmak çok önemli.

Sanatta, bilimde, estetikte, siyasette her yerde kalite olduğunda böyle bir İslam anlayışını herkes kabul eder, İslam’ın yayılmamasının tek nedeni kalite eksikliğidir, yoksa insanlar bir insana gittiğinde, yani bir dinsize dahi desen ki; sevgi, merhamet, şefkat, dostluk, arkadaşlık, demokrasi, iyi niyet, hoş sohbet bir ortam, sosyal adalet, bilimde, sanatta, estetikte en ileri derece de gelişme, ne diyorsun desen, hemen kabul ediyorum der. İslam bu işte. Ama sen adama sunduğun kaliteli bir İslam anlayışı değil. İbadetleri eziyet haline getirmişsin, işkence haline getirmişsin bir kısım ibadetleri, dostluk ve sevginin yerini bambaşka bir ruh hali almış, arkadaş olamıyorlar, dost olamıyorlar, cemaatler arasında bile bağlantı kurmak çok zor oluyor. Mesela bir dinsizle arkadaş olmak, sohbet etmek çok kolay oluyor ama bir dindarla arkadaş olmak çok güç, bazı yerlerde. Onun için İslam’ın yayılmasın da, insanların İslamiyet’i kabul etmemesin de ana sorun kalitedir, başka hiçbir şey yok. Adam ben anlatıyorum İslam yayılmıyor diyorsa, kendinde arasın hatayı, kalite eksikliği vardır. Bazı yerlerde insanları yediriyor, içiriyor, evinde tutuyor, tabii adam bir parça ondan dolayı eğilim gösterebilir fakirse, yani Müslüman’a Müslümanlar’ a karşı bir eğilim gösterebilir. Ama güçlü bir netice alınmaz ondan. Anlatılan stil, anlatılan yöntem yani ortada olan bir insan için kabul etmeleri çok güç. İslam’ı o kadar karmaşık, o kadar zor, o kadar çetin gösteriyorlar ki ve yaşanacak hayatın kalite anlayışını o kadar ezik, o kadar eksik gösteriyorlar ki, adama haşa, o cehennem gibi geliyor adeta. Kardeşim ne gerek var, cennet gibi bir İslam göstersene, cennet gibi bir ortam göstersene, cennet gibi bir üslup kullansana. Adam niye inkar etsin öyle bir şeyi? Öyle bir kadın modeli sunuyorlar ki, kalite diye bir şey çok zor, yani kalite eksikliği çok şiddetli. Çirkinliği esas alıyorlar, kalite eksikliğini esas alıyorlar, güzelliği tamamen ortadan kaldırmaya yönelik model oluyor. Güzellik sanki kadın için çok çirkin, haram olan bir şeymiş gibi gösteriyorlar, çirkin kadını takva gibi göstermeye çalışıyorlar, güzel kadını da harama girmiş gibi gösteriyorlar. Bakımlı, güzel, klas bir kadına “ bunun Müslümanlıkla alakası yok “ diyorlar. Ama çirkin ve bakımsız bir kadına “bu takva bir kadın”