Malezya uçağı okyanus dibinde aranacak

Kuala Lumpur Pekin seferini yaparken 227 yolcu ve 12 mürettebatı ile ortadan kaybolan Malezya uçağının kara kutusundan geldiği belirtilen sinyaller 6 gündür alınamıyor, aramalar deniz altında devam edecek.

Deniz altında yapılacak arama çalışmalarını insansız Bluefin-21 isimli özel deniz altı devralacak. Yetkililer deniz dibine 2 saatte inebilen Bluefin-21’in çok zorlu bir ortamda çalışacağını duyurdu.

Ayrıca Hint Okyanusu’ndaki çalışmalara katılan ABD gemisinin Kaptanı Mark Matthews da arama yapılan bölgenin çok büyük bir yer olduğunu ve geminin bulunmasının yıllar alabileceğini söylüyor. Deniz altının maksimum seviyede deniz dibini tarayacağını dile getiren Matthews’a göre bunun en büyük nedenlerinden biri de alüvyonlu zemin. ABD gemisinin Kaptanı arama çalışmalarında nesnenin yoğunluğunun ve ağırlığının da önemli olduğunu dile getiriyor.

Arama yapılan Diamantina Çukuru’ndaki Broken Sırtı (Broken Rigde) adlı eğimli bölgenin derinliği 5 bin metreyi buluyor. 829 metre ile dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa, bu derinlikle kıyaslandığında oldukça küçük kalıyor. Bir ispermeçet balinası bile en fazla 2 bin metre derinliğe dalabiliyor. Bu derinlikteki basınç yüzeydekinin yaklaşık 200 katı. Atlas Okyanusu’nun 3 bin 800 metre altında yatan efsanevi gemi Titanic bile bu derinliğin oldukça üstünde kalıyor.

Uzmanlar ayrıca 2009 yılında Rio-Paris seferini yaparken Atlantik Okyanusu’na düşen Air France uçağının kara kutusunun kazadan ancak iki yıl sonra bulunabildiğini hatırlatıyor.

Üzerinde kameralar bulunan Bluefin-21 ise 5 metre uzunluğunda, 750 kilogram ağırlığında ve 25 saat su altında kalabilecek özelliğe sahip. Deniz tabanına 4 bin 500 metre inebilen deniz altı, arkeoloji ve oşinografi alanları dışında patlamamış mühimmatları bulmak içinde kullanılıyor.

Bu sırada Boeing 777 tipi uçağı arama çalışmalarına Avustralya, Vietnam, Çin, Endonezya, Tayland, ABD, Yeni Zelanda, Singapur, Filipinler, Hindistan ve Japonya’nın da aralarında bulunduğu 26 ülke destek veriyor.